GooMaSS KiTi

27 Mayıs 2011 Cuma

Medya ve Etik

Medya ve Etik konusu, medyanın toplumsal değer kazanması, başka bir deyişle, kitle iletişiminin gelişme göstermesiyle daha da önemli hale geldi. Artık medyada yer alan birhaber,yorum veya fotoğraf milyonlarca insanı doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir.

• Medyanın insan ve toplum hayatındaki etkisi önemli boyutlara
ulaşmıştır. Artık medya, hayatın her alanında bilgilendirici ve yönlendirici
bir güç olarak yer almaktadır. Özellikle teknolojik gelişmelerin bu
alanda kullanılmasıyla birlikte, medya her yerde ve her zaman insana
ulaşabilmektedir.

• Medya, bugün kaydettiği nokta ile açık toplumu ve çağdaş
demokrasiyi yaşamak için tüm insanlığa önemli fırsatlar sunmaktadır.
Yeter ki medyayı elinde bulunduranlar, medya sahipleri, çalışanlar,
meslek örgütleri, bu gücü doğru ve kamu yararına yönelik kullansınlar.

• İnsanlığın ulaştığı en mükemmel yönetim şekli, demokrasidir.
Fakat demokrasiler, herkesin canının istediğini yapma özgürlüğü demek
değildir.

• Asrımızda en hızlı gelişen alanlardan biri medya, diğeri de
iletişim alanıdır.

       Web kapasite, esneklik, anidenlik, kalıcılık ve interaktiflik açılarından diğer ortam-lara göre farklı bir konumda ele alınmaktadır. Yeni binyılda web’in yeni iletişim ortamı olmasının bir başka yönü de gazetelerin yerini alarak haber verme görevine soyunmuş olmasıdır.Bu nedenle 2000’li yıllardan itibaren bir dizi yaptırım uygulanmakta ve tüm dünyada web için yasalbir altyapı oluşturulmaya çalışılmaktadır.

       Web’in başta gelen dezavantajları güven ve inanılırlıktır. Türkiye dahilinde bir web sitesi kurulması göreceli olarak ucuz ve kolaydır.Internet üzerinden radyo yayını yapmak daha kolay ve ucuzdur. Alınacak reklamlar maliyeti önemli oranlarda azaltmaktadır. Ancak bir web sitesi büyük birşirketin adını, logosunu taşısa dahi o sitenin resmi ve yetkili bir site olduğuna ilişkin garanti verilemez.
        3 Ocak 2002’de yayınlanan İnternet Kurulu Etik Bildirgesinde de belirtildiği gibi internet, yaşamın her alanını tüm boyutlarıyla değiştirmeye başlamıştır. Zaman ve mekanın önemi, sınırların etkisi azalmış, buna karşılık bireyin önemi artmıştır. Bu gelişmeler, kimsenin planlamadığı yeni olanaklar, tehditler ve sorunlar ortaya çıkartmıştır. Türkiye’de internet etiği oluşturmaya yönelik pek bir çaba görülememektedir. Bu tespitin bir istisnası gerek bir komisyon kurarak bilişim sektöründe çalışanların uyması beklenen davranış biçimlerini belirleyen ve gerekse de “İnternet iletişim kuralları” adı altında internet etiğine ilişkin Türkçe bir metin hazırlayan Türkiye Bilişim Vakfı’dır. Web haberciliğinin de –tıpkı radyo TV ve gazete haberciliğinde olduğu gibi- iyi yapılabilmesinin tek koşulu doğru haberciliktir. Bu mesleğin deontolojisinden söz edilecekse ilk olarak kamuoyunun gerçekleri bilme hakkı gelmektedir. Ana akım gazetecilik anlayışı tam olarak bu noktayı vurgulamaktadır.

          Medya halkı bilgilendirir, gazeteciler söz konusu bilgilendirme sürecinin aktif aktörleridir.1960’larda Lipmann “gerçeklik” ve “haber” arasındaki ilişkinin bir yanılsama olduğunu dolayısıyla gerçeğin haberden öğrenilemeyeceğini iddia eder. Ona göre haber hikaye edilen ve üretilen bir şeydir, bu anlamda birebir gerçeği aktaramaz (1965). Bunun hemen ardındanGünümüzde medyanın gündem belirleme faaliyeti bu bağlamda zorlaşırken etik sıkıntılar baş göstermekte, internetin fazla denetlenemeyen bir ortam olması etik konuların tartışılmasına ve çözüm bulunamamasına yol açmaktadır.
Suçlu ve masum, ikiside aynı resim
Soldaki resim photoshop ile değiştirilmiş, sağdaki orjinal.İkiside aynı resim. Soldaki suçlu,orjinal resim masum.Bu,resimlerle oynama, peki bir haberi yazarken,bir ürünün reklamını yaparken bunu yapanların etik kurallara ne kadar uyduğunu düşünüyorsunuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder